Meral Danış Beştaş: “Geçmiş Depremlerde Hasar Görmüş Bina ve Otoyol İnşaatını Yapan Firmalara Bile Konut Yapım İşi İhalesi Veriliyor”
Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, muhalefet ve iktidar milletvekillerine çağrıda bulunarak, olası İstanbul depremi ve mevcut deprem bölgesinin unutulmaya yüz tutmuş dertlerini görüşmek üzere Meclis’in acilen toplanması gerektiğini belirtti. Danış Beştaş, “Bir an önce deprem komisyonunun kurup çalışmalarına bir an önce başlaması gerekiyor, dev bir çalışma” dedi. Deprem bölgesinde konut inşaatı ihalelerinin AKP’lilere ve devletten büyük imalat işi alan firmalara verildiğini kaydeden Danış Beştaş, “Daha önceki depremlerde hasarlı binaların ve otoyolların yapımını üstlenen firmalara bile konut inşaatı ihalesi yapılıyor. çalışmalar… Deprem bölgesinde hastane yapıyor, ihaleler yapıyor. Böylece taraftarlarına her geçen gün yeniden moral veriyor” dedi.
Yeşil Sol Parti Kümelenme Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Danış Beştaş, 6 Şubat’ta yaşanan sarsıntının ardından vatandaşların mağduriyetinin devam ettiğini anlattı.
Danış Beştaş, “Tüm halkımızı güçlü dayanışma ağını sürdürmeye davet ediyoruz. Hiçbirimiz 6 Şubat depreminin yaralarını, depremzedelerin hala iyileşmeyen ellerini bırakmasın. Onları unutmuyoruz, her zaman anıyoruz.” “Bu görünürlüğün alınacak tedbirler açısından çok değerli olduğunu hatırlatmak isterim. Unutularak umutsuzluk yaratan bu sonucu ortadan kaldırmak bizim elimizde” dedi.
Danış Beştaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“TÜRKİYE ARTIK BİR AFET ÜLKESİ OLDU: İstanbul ve Kırklareli’de sel felaketi yaşandı ve maalesef 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Öncelikle kendilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Maalesef iklim krizinin neden olduğu yağışlar can almaya devam ediyor. Özellikle yanlış şehir politikaları ve yağış birleşince doğal afetler ne yazık ki felaketlere dönüşüyor. Türkiye artık felaketler ülkesine dönüştü. Depremde de aynen bunu yaşadık.
DEVLETİN TEMELİNİ HAZIRLAYAN KENDİSİDİR: Geçirimsiz beton ve asfalt miktarının artması, dere yataklarında inşaatlar ve yolların yapılması, dere yataklarını daraltan köprüler, sel felaketlerinin etkilerini son 10-20 yıla göre oldukça artırmıştır. Maalesef Kırklareli’de 1 çocuk ve 5 kişi kayıp, İstanbul’da ise 2 ölüm, 12 yaralı resmi olarak açıklandı. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada sel felaketinden 1.700 konut ve işyerinin etkilendiği açıklandı. Esnaf milyonlarca liralık zararla karşı karşıya. Bu bilançonun suçlusu bellidir. Bunun sorumlusu yağmur ve dereler değil, dereleri işgal eden belediyedir, yanlış kentleşme politikalarıdır. Bunlara zemin oluşturmak ve ülkenin kaderi olarak hükümetin kendisi sorumludur.
UNUTULMAK İÇİN EN DEĞERLİ SORUN DUYGUSU: Yeşil Sol Parti olarak deprem bölgelerinden hemen hemen hiç ayrılmadık. Çalkantılı bölgelerde il ve ilçe teşkilatlarımızla, mahalle komitelerimizle, milletvekillerimizle, yöneticilerimizle her zaman orada olmaya çalıştık. Depremzedelerin sıkıntılarını birlikte yaşadık ve onların analiz arayışlarında hep birlikte olduk. Ancak ne yazık ki bu herkes için geçerli değil. Depremzedelerin şu anda yaşadığı en değerli sorun unutulma duygusudur. Bununla ilgili çok önemli bir travma sorunuyla karşı karşıyayız.
DEPREM MAĞDURLARI HALA ÇADIRLARDA, KONTEYNERLERDE YAŞAMAK ZORUNDA: Çözülmemiş sorunları var. Unutulan sorunları biliyoruz ama 84 milyon Türkiye’ye hatırlatmak için bu basın toplantısını düzenliyoruz. 6 Şubat depremini hepimiz yaşadık. 7 ay oldu. Depremzedeler hâlâ çadır ve konteynırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Çok zor kurallar yaşam mücadelesi verir. Maalesef su başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar ve karşılanmıyorlar.
KADINLARIN GÜNLÜK HAYATI ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEKİLDE ZOR: Her sorunda olduğu gibi kadınlar için de daha yıkıcı olduğunu söyleyebilirim. Bu yükü büyük ölçüde kadınlar omuzlamak zorunda kalıyor. Bakım işinin yükü, çocuk, engelli ve yaşlı bakımı, maddi imkanların kısıtlılığı ve yaşam koşullarının zorluğu birleşince çaresizlik had safhaya ulaşıyor. Kadınların günlük yaşamı giderek zorlaşıyor.
DEPREM İLE ENGELLİLERİN ERİŞİLEBİLİRLİK SORUNU ÇOK ARTIYOR: Engellilerin durumu önemini korumaya devam ediyor. Depremden önce deprem bölgelerinde 1 milyon engellinin bulunduğunu biliyoruz. Ancak depremle birlikte engellilerin sayısı da doğal olarak arttı. Sarsıntıyla birlikte engellilerin erişim sorunu da büyüdü. Kayıp kişilerin sayısı geniş çapta tartışılıyor. Hala kayıplar var. 7 ay oldu ve hala anneler, babalar, yeğenleri, yakınları ölmüş olsun ya da olmasın… Artık öldüklerine dair kesin kanaatleri var ama cenazelerini bulmakta zorlanıyorlar. 7 ayı aşkın sürenin ardından bekleyiş devam ediyor.
ACİL Kamulaştırma Kararlarıyla YERLERİNİ VE ZEYTİNLERİNİ ALMAK İSTİYORLAR: Asbest salınımının başta kalp ve solunum sistemi hastalıkları olmak üzere çok önemli sağlık sorunlarına yol açtığını biliyoruz. Yıkımlardan dolayı temiz havanın kalmadığını söyleyebiliriz. Temiz havaya ulaşmak oldukça zordur. Sarsıntıyla birlikte ekolojik yıkım da yaşandı. Hatay’ın Dikmece örneğinde olduğu gibi iktidar depremden bile çıkar sağlamaya çalışıyor. Her konuda kendi çıkarlarını ön planda tutan hükümet, deprem gibi büyük bir afeti afete dönüştürmekle kalmayıp, köy arazilerine ve tarım arazilerine sığınan depremzedelerin topraklarını ve zeytinlerini de elleriyle almak istiyor. aceleci kamulaştırma kararlarıyla yağma politikaları.
KIRIKHAN’DA 614 KONUT İNŞA İŞİNİ AKP ELAZIĞ İL YÖNETİM KURULU ÜYESİ TARAFINDAN YAPILDI: Hatta daha önceki depremlerde hasarlı binaların ve otoyolların yapımını üstlenen firmalara da konut yapım sözleşmesi veriliyor. Hatay Kırıkhan’da 2 Ağustos’ta ihaleye çıkan 614 konutun inşaatını AKP Elazığ İl İdare Meclisi Üyesi Mustafa Tetik’in sahibi olduğu Tetiş Yapı üstleniyor. İhale kendisine veriliyor. Şaşırdık mı, hayır. Ama şaşırmak yerine buna karşı güçlü bir duruş sergilemek gerekiyor. Malatya ve Antep’te Düzce Depremi’nde hasar gören Düzce Adliyesi ile yine depremde hasar gören Toros-Adana-Gaziantep Otoyolu’nun yapımını üstlenen Silahtaroğlu Mühendislik ve Aras İnşaat’a ihale açıldı. Oldukça garip. Nereden buldular, nasıl araştırdılar, bunu soru olarak sordum. Ünlü bir saray müteahhidi var. Rönesans Holding iştiraki Reç Uluslararası İnşaat Şirketi, depremde yıkılan kentlerdeki 561 afet evinin inşaatı ihalesini üstlendi. 13,1 milyar TL’lik sözleşmeye imza atan şirket, 16,1 milyar TL’lik İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin de üretimini üstleniyor. Bu serbest rekabet olmalı. İstediklerini veriyorlar. Bir yandan İstanbul’da hastane yaptırıyor, diğer yandan sarsıntı bölgesinde ihaleler veriyor. Bu sayede takipçilerini her gün tekrar tekrar canlandırmaktadır.
HATIRLA HATIRLA: Tüm halkımızı güçlü dayanışma ağını sürdürmeye davet ediyoruz, hiçbirimizin 6 Şubat depreminin yaralarını, depremzedelerin hala iyileşmeyen ellerini bırakmasına izin vermeyelim. Bunları unutmadığımızı, her zaman hatırladığımızı ve ülkemizde bir sonraki deprem şehirlerimizde yaşanması muhtemel görünen afetler öncesinde daha fazla önlem alabilmek adına bu görünürlüğün çok değerli olduğunu hatırlatmak isterim. deprem gerçeğiyle karşı karşıyayız. Unutkanlığıyla umutsuzluk yaratan bu sonucu ortadan kaldırmak bizim elimizde. hatırlamak, hatırlamak…
MECLİS ACİL TOPLANMALI: Meclis çatısı altında geçen 27. Dönemde bir Sarsıntı Kurulu oluşturuldu. Raporu hazırladı. Geriye sadece raporu hazırlamak kaldı. Düzgün yapılmadı. Oldukça yeterli bir rapor hazırladı. Ancak pratikte hayata yansımadı. Deprem Komisyonu üyelerimizle saatlerce yaptığımız toplantı ve incelemelerde, bunlara uyulması halinde aslında çok değerli tedbirlerin alınabileceğini görüyoruz. Yine 27. Dönem bitmeden seçim öncesi tüm partilerin bir araya gelmesiyle yeni bir deprem komitesi kuruldu. Maalesef oy Sarsıntı tahtası çalışmaya başlamadan ölmüştü. Şu anda beyin sarsıntısı kurulu yok. Bu nedenle bir an önce deprem komitesi kurularak çalışmalarına hızla ve tereddüt etmeden başlamak gerekiyor. Şu anda biz tatilde olmasak da Meclis tatilde. Biz her zaman sahadayız. Halkın yanındayız, sorunların içindeyiz. Biz bunu çözmeye çalışıyoruz. Ancak deprem gerçeğini hatırlayarak, İstanbul’da yaşanması muhtemel deprem ve mevcut deprem bölgesinin unutulan konularının acilen gündeme getirilmesi gerekiyor. Bu davet sadece muhalefet partilerine değil, iktidar milletvekillerine de yöneliktir. Beyin sarsıntısı gerçeği hepimizin sorunudur. Siyasete malzeme olamayacak kadar büyük bir sorundur ve hepimizi doğrudan ilgilendiren bir sorundur.”
